Bilgi Bankası SÜT HAYVANCILIĞI

Süt verimi yönünden üstün genetik potansiyele sahip ineklerde beslenmenin de buna eşlik etmesi gerekir.  Bu durum, süt verimi artışının sağlanmasında beslenmeden gelen payın %65-70 civarında olduğu anlamına gelmektedir.  Sözü edilen üstün süt verim performansını etkileyen birçok faktör olmasına karşın, bunlar arasında düzenli bir kuru dönem geçirmenin etkisi çok daha fazladır.  Bu dönem doğumdan 3 hafta öncesinde başlayıp, doğumdan 3 hafta sonrasına kadar devam etmektedir.  Toplam 40-50 gün arasında geçen bu sürede uygulanacak özel besleme stratejileri laktasyonun geri kalan dönemini de çok yakından etkilemektedir.  Peki, bu dönemde (Kuru Dönem) ineklerin beslenmesinde nelere dikkat etmek gerekmektedir;

1. Bu dönemde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta vücut kondisyonunda meydana gelen değişimlerin çok iyi izlenmesidir.  Doğumdan sonra oluşabilecek muhtemel metabolik hastalıkların (hipokalsemi, ketozis, meme ödemi v.b.) önüne geçilmesi, yem tüketiminin artırılması ve istenilen miktar ve kompozisyonda süt elde edilmesi için vücut kondisyonunun 3-3.5 aralığında olması gerekir.  Unutulmamalıdır ki bu skorun üstündeki şişman inekler kuvvetle muhtemel metabolik bir hastalığa yakalanacaklardır.
2. Bu dönemde yedirilecek kaba yem miktarı, hayvanın canlı ağırlığının %1’i düzeyinde olmalıdır.  Bu dönemde kaba yem kaynağı olarak baklagil grubundaki yemlerden (yonca, fiğ v.b.) hipokalsemi riski dolayısıyla kaçınılmalıdır.  Bunların yerine çayır kuru otları tercih edilmelidir.
3. Kuru dönem yeminden laktasyonun başında yedirilen erken dönem süt yemine geçiş alıştırarak yapılmalıdır.  Yani kuru dönem yemi azaltılırken erken dönem yemi yavaş yavaş artırılmalıdır.  Çünkü doğuma yaklaşılırken (son 1 hafta) ananın ve doğacak yavrunun sağlığının tehlikeye girmemesi için rasyondaki besin madde yoğunluğunun artırılması gerekmektedir.
4. Doğum sonrası görülecek olan negatif enerji ve protein dengesi ile muhtemel canlı ağırlık kayıpları ve verim düşüklüklerinin önüne geçmek için sözü edilen geçiş döneminde iyi kaliteli protein kaynakları ve enerjice zengin yemlerle besleme yapmak gerekmektedir.
Doğum sonrası görülebilecek bu metabolik bozukluklardan korunmak için ayrıca hayvanların yemlerinde bazı yem katkı maddelerin de kullanılması yararlı olacaktır.  Bu katkı maddeleri, vitamin E, B3 (niyasin), maya, ve bazı tuzlar (magnezyum sülfat, amonyum klorit) olarak sıralanabilir.

Erken laktasyon dönemi beslemesi: Doğumu müteakip ilk 3-4 haftalık bu dönemde laktasyondan beklenen üst düzey performans için aşağıdaki hususları içeren bir besleme programı oluşturulmalıdır.

1. Aşağıdaki grafikte de görüldüğü üzere doğum sonrası karşılaşılan en önemli sorun hayvanlardaki yem tüketiminin süt veriminin gerisinde seyretmesi ve süt veriminin pik noktaya ulaşmasından çok sonra normale dönme eğiliminde olmasıdır.  Bundan dolayı sözü edilen dönemde hazırlanacak olan rasyonların besin madde içerikleri yönünden yoğunlaştırılması gerekmektedir.  Örneğin kaba yemlerden enerjice zengin mısır silajı ile proteince zengin baklagil otları tercih edilmelidir.
2. Rasyonda enerjice zengin ve sindirimi kolay tahıl taneleri (arpa, buğday, mısır) ile bunların yan ürünlerini (kepek, DDGS) içeren yemlere yer verilmelidir.
3. Kaba yem ve kesif yem oranları karma rasyonda (TMR) %50:%50 düzeyinde olmalıdır.
4. Doğum sonrası ineklerde gözlenmesi muhtemel canlı ağırlık kayıplarına karşı çok dikkatli olunmalı, bu kaybın günlük 1 kg’den fazla olmamasına özen gösterilmelidir. 5. Diğer bir deyişle vücut kondisyon skorundaki kayıp en fazla 1-1.5 düzeyinde kalmalıdır.
6. Bu dönemde rasyon enerji içeriği artırılmalı, gerekirse yemlere yağ katılmalı veya hayvan başına günlük 0.5 kg yağ verilmelidir.
Bu dönemde ineklerin yoğun tahıl içerikli yemlerle beslenmesine paralel oluşabilecek rumen asidozu riskine karşı yemlerde soda (sodyum bikarbonat) bulunması gerektiği unutulmamalıdır.
 

Laktasyon ortasına kadarki dönemde besleme (40-120 gün): Bu dönemde yem tüketimindeki artışa paralel olarak artan süt verimi laktasyonun ortalama 60-70 günlerinde pik noktaya ulaşır.  Sonrasında da laktasyonun 3. ayından itibaren düşmeye başlar.  Ayrıca bu dönemde hayvan kaybettiği canlı ağırlığı yeniden kazanmaya başlar.  Bu yüzden laktasyon performansının devam etmesi açısından aşağıdaki besleme kriterlerine dikkat etmek yararlı olacaktır.

1. Toplam rasyon protein içeriği bu dönemde %17-18’lere düşürülmelidir.
2. Rasyonda minimum %50 kaba yem bulunmalı, bu kaba yemlerde de partiküllerin en az %50’nin 3-4 cm uzunluğunda olmasına dikkat edilmelidir.
3. Rasyonun ortalama %30 düzeyinde nişasta içermesine (küspelerden ziyade tahıllarca zengin yemler) önem verilmelidir.
 

İleri laktasyon döneminde besleme (120-305 gün): Bu dönemde yavaş yavaş azalmaya başlayan süt verimine paralel olarak bir besleme programı oluşturulmalıdır.  Bu kapsamda;

1. Toplam rasyon protein düzeyi %16’lara çekilmelidir.
2. Hayvanın aşırı beslenmesinden kaçınılmalı ve vücut kondisyon skoru kontrol altında tutulmalıdır (3.25-3.5).
3. Rasyon protein içeriği içerisinde kaliteli protein kaynakları (soya küspesi) yerine rumende kolay parçalanabilen protein kaynaklarına (düşük kalite yağlı tohum küspeleri) yönelmelidir.
4. Rasyon kaba yem miktarı %60 düzeyine getirilmelidir.  Kaba yem porsiyonu içinde mısır silajı azaltılmalıdır (1/3 mısır silajı + 2/3 kuru ot veya tamamen kuru ot).
5. Rasyon nişasta içeriği %20 düzeylerinde olmalıdır.